Ergebnis von "Sabahattin Ali" in Alle Kategorien

En önemli romancılarımızdan Sabahattin Ali'nin en sevilen üç Romanından biri olan Kürk Mantolu Madonna, Ran Media Prodüksiyonu ile şimdi tüm sesli kitap uygulamalrında. Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yayımladığı yayınladığı roman Kürk Mantolu Madonna, ilk önce Hakikat gazetesinde “Büyük Hikâye” başlığı altında 48 bölüm olarak yayınlanmıştı. Şimdi ise, Raif Efendi ve Maria Puder'in yalnızlık, yabancılaşma ve aşk dolu hüzünlü hikayesi, hala okumamış olanlar ve yeniden yaşamak isteyenler için usta seslendirme sanatçısı Atilla Şendil'in sesinden sesli kitap olarak arşivinize katılıyor.

Sabahattin Ali öyküleri, Ran Kitap ile tüm sesli kitap uygulamalarında. Türk edebiyatının en melankolik yazarından özel seçkileri, Türkiye'nin en iyi seslerinden dinleyin. Dilediğiniz zaman, istediğiniz yerde Sabahattin Ali ile zamanın sınırlarını genişletin.

"Ey millet, birçok şeyler verdiniz, büyük sıkıntılara katlandınız, ama dostun düşmanın hayran olduğu bir sırça köşk elde ettiniz. Onun azameti, onun parlaklığı yanında üç beş çuval ekin, dört beş davar nedir ki?.. Biz sizin şanınız, şerefiniz için çalışıyoruz, sizin iyiliğinizden başka bir şey düşünmüyoruz. Bakın, bugün getirip bıraktığınız koyunların bile hepsini yemedik, boğazımızdan kestik, bir kısmını size geri vereceğiz. Bütün koyunların kelleleri halka dağıtılsın!"

Yeni Dünya, Sabahattin Ali'nin 1936 ile 1942 yılları arasında gazete ve dergilerde yayımlanmış 13 hikâyesinden oluşmaktadır. ''O gece zor tutmuşlar. Obanın yanındaki ormanlarda sabahacak dolaşmış. Gün ağarırken Gök Büvet'e inmiş. Bakmış oralarda kimsecikler yok... Suyun yanından geçip gidermiş, bir de ne görsün, Hasan'ın dallı çevresi, koca çınarın su içindeki dallarından birine takılmış, yüzüp duruyor... Onu oradan aldığı gibi koynuna sokmuş... Dere boyunda bir aşağı, bir yukarı koşup: 'Hasanım! Ses ver de yanına varayım!' diye bağırmaya başlamış.

Sabahattin Ali, öykülerinde en çok toplumsal sorunları, özellikle en alttakileri anlatır. Tüm bu yokluk ve sefalet içinde, karınlarını bile doyuramayan ama daima birine, bir yere hizmet eden, etmek zorunda kalan insanların ruhlarındaki etkiyi iliklerinize kadar hissedersiniz. Bu etkiyle de karakterin yerine geçer ve yaşadıklarınıza inanamazsınız. Onlarca yıl önce yazılmış bu öyküler ne yazık ki günümüzde yazılmışcasına güncel görünür bize. O kadar gerçektir ki, her gün yeniden başka başka hayatlarda yazılmaktadır. Ne üzücü!

Usta bir yazar olarak destansı roman ve öyküleriyle tanıdığımız Sabahattin Ali'nin bir "düşünür", ya da "eleştirmen" yönünü daha yakından görebilmek için yaşadığı dönemdeki olaylarla ilgili yazdığı yazılara bakmak gerekir. Bu derlemede de yazarın hayata, sanata, siyasete dair düşüncelerini bulacaksınız.

Çakıcı’nın İlk Kurşunu kitabındaki hikayeler şunlardır: O Arkadaşım (Kısa Öykü). Bir Hakikatin Hikayesi (Kısa Öykü). Barsak (Tamamlanmamış Kısa Öykü). Çakıcı’nın İlk Kurşunu (Uzun Öykü).

Raif Efendi llega a Berlín en los años veinte, enviado por su padre para aprender los secretos del negocio familiar, la fabricación de jabones de tocador. Sin embargo, su espíritu soñador lo empuja hacia el arte y la literatura. Además de estudiar alemán y leer novelas rusas, se dedica a recorrer la ciudad, visitando museos y exposiciones, en pos de algo que lo apasione verdaderamente.

Romanlarıyla, dünyada başka türlü hayatların da mevcut olduğunu gösteren Sabahattin Ali, şiirleri ile de bizi sisli ve yalpalı hayat denizinde farklı kıyılara uğraya uğraya dolaştırıyor. Sabahattin Ali'nin Bütün Şiirleri şimdi Atilla Şendil'in sesinden Ran Kitap yapımıyla tüm sesli kitap uygulamalarında.